Aletler
Bu canon 40D incelemesini ilk çıktığı zaman okuduğumu, izlediğimi hatırlıyorum.
“Böyle bir makinem olsa daha ne isteyeyim, her şeyi çekerim bunla!”
diye düşünmüştüm. Örnek fotoğrafları aklımı almıştı. İnternetim el verdiğince tanıtım videolarına, kutu açışlarına bakmıştım.
Benim o zaman alabileceğim maksimum makine Canon 400D ve kit lensi idi (ki aslında Nikon D80 istiyordum ama o biraz daha pahallıydı, mecbur 400d almıştım)
Ama asıl gözüm 40d’de kalmıştı 😀
.
Şimdi ondan kat kat iyi bir mark 2’m var, 4 seneden uzun süredir kullandığım. Ve o bile bugünün standartlarında artık geride kalmış bir makine.
Videolarım sayesinde en son çıkan, en üst düzey makineleri inceleme, kullanma şansı buluyorum.
Ve bunların çoğu bugün istesem bile maddi olarak edinemeyeceğim makineler.
Sanıyorum bu kadar bilgi paylaşmanın getirilerinden birisi de bu şekilde markaların güvenini kazanıp böyle kısa süreli imkanlara sahip olmak 🙂
Ama bu imkanla birlikte gelen bir aydınlanma oluyor. Sürekli iyi-kötü bir çok makine ile uğraşıp onlarla fotoğraf çekince insan fark ediyor ki, tüm değişik özelliklerine rağmen bunlar sadece aynı hizmeti farklı şekillerde yapan aletler ve hangisini nasıl kullanacağınız tamamen sizin elinizde.
7 sene önce her şeyime yeteceğini düşündüğüm makine, bugün burun kıvırdığım beğenmediğim makinelerden bile kat kat kötüyken, çok eleştirdiğim ekipman manyaklığına yakalanmış sayılır mıyım? Yoksa teknolojinin sunduklarının bize verdiği yeni imkanlar mı bu istekleri uyandırıyor? Ama öyleyse bu imkanların ne kadarını gerçekte kullanıyoruz ve yaptığımız işe katkı sağlıyorlar.
Şu an biliyorum ki; Eğer ben bundan 8 sene önce bir 40d alabilseydim ve bugüne kadar sadece onu kullansaydım mevcut lenslerimle; Şu an ki mevcut ekipmanlarımla çektiğim her fotoğrafı onla da çekerdim, belki imaj kalitesi daha düşük olurdu ama içerikler, fikirler, duygular aynı olurdu. Değerleri aynı olurdu. Bir daha yeni bir makineye kameraya meğillendiğimde bu yazıyı hatırlamak bana neyin asıl önemli olduğunu hatırlatacak.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bu konuda farklı düşünceleriniz var mı? Benim gibi her zaman içerik>ekipman düşüncesinde misiniz yoksa farklı düşünceleriniz mi var? Lütfen paylaşın yorumlarda hep birlikte tartışalım 🙂
Mansur
19/10/2015 at 16:49Hocam haklısınız aslında, benimde 700d ve kit lensim var, ne zaman kötü fotoğraf çeksem veya istediğim gibi olmazsa, suçu makinaya veya lense atıyorum 🙂 Aslında çok yanlış internette biraz araştırğım zaman gördüm ki bu kombinasyonla da mükemmel fotoğraflar çekiliyormuş… Önemli olan fikir bunu anladım 🙂
Ayberk
22/10/2015 at 22:27Son canlı yayında ben de “makinelerin teknik özelliklerini bırakıp fotoğrafa odaklanalım” konulu bir soru sormuştum. İnsanların ekipman merakı yüzünden bu tarz konulardan çok inceleme tadında işlerin daha çok ilgi çektiğini söylemiştin. Sonuçta bir yayıncı konumundasın, o yüzden bu kararı anlayışla karşılıyorum:)
Soruda kompozisyon örneğini vermiştim. Şahsen ben istiyorum ki, komikli bir tabela görüp bunu çekmeye çalışırken bile şu kadrajdaki ögelerin bilincinde olalım. İlk defa denediğimiz bir yemeğin fotoğrafını sadece whatsapp’ten arkadaşımıza gönderecek olsak bile öyle şak diye leş oda ışığında yamuk yumuk çekmeyelim. Çünkü bu durumları önemsiz olarak gören zihniyetin tatil fotoğrafından da bir şey çıkmıyor. Belki hayatında ilk ve tek sefer deneyimlediğimiz mekanları, olayları harcayıp geçiyoruz…
Fotoğraf işini kotarmak için pratiğin yanında göz de lazım. Bu göz muhabbeti iyice klişeye bağlasa da, buna çok takılmayıp bu göz nasıl eğtilir buna kafa yoralım. Ben endüstriyel tasarımcı, yani genel olarak tasarımla içli dışlı olduğum halde fotoğrafçılıkta başlangıç seviyesindeyim. 3 boyutta güvendiğim yeteneklerim iş 2 boyuta geldiğinde koşarak gözden kayboluyor. Yani bu konuda işin özünü öğrenmeye açım ama kaynak bulma konusunda pek başarılı olamadım. “Bunu neden böyle çektim?” konseptli bir video serisi olsa on numara olur. Tabi bu noktada içeriği üreten kişinin “iyi fotoğrafçı” olması gerek. Sanırım olay genelde burada patlıyor.
Gitmeden önce, hoşuma giden bana ilham veren bir kaç adres bırakayım. Yukarıda bahsettiğim konsepti bulana kadar Instagram’dan bloglardan falan beslenmeye çalışıyorum işte ne yaparsın…
https://instagram.com/mnmllymnml/ (microsoft’ta endüstriyel tasarımcı)
https://instagram.com/osmantahir/ (fotoğrafçı)
http://lemanoosh.com/ (toplama blog. burada daha çok ürün fotoğrafları ağırlıkta, ama genele hitap eden şeyler de var)
Öneriler varsa alabilirim. Üsttekiler gibi, hatta daha da günlük hayattan güzel kareler çıkaran, “sıradan bir fotoğraf gibi ama acayip beğendim; acaba renklerini mi kadrajı mı neyini beğendim?” dedirtip üzerine kafa patlattıracak şeyler on numara olur.
Ayberk
22/10/2015 at 22:30Yorum mekanizması paragraf teknolojisini desteklemiyormuş sanırım. Paragraflar uçunca yazı wall of text’te dönmüş:)
Furkan Akkaya
03/09/2016 at 21:37sanırım mark3ü alırken bu yazı aklınıza gelmedi 🙂
Kutay Kösem
10/09/2016 at 14:48Yaptığım iş gereği en azından 2 üst düzey makina kullanmam gerekiyor. Bazen daha fazla. Ha yazıda dediğim gibi çoğu şeyi daha ucuz makinalarla da yapabilirim halen, ama profesyonel işer olduğunda zaten alsammı almasammı demeye gerek kalmıyor, gerek oluyor alınıyor 🙂
fotoğrafçı
17/10/2016 at 16:46Zaman geçer insan bile değişir hocam. Elinize sağlık.